İlişkilerimizin Temeli Nedir?
Merhaba dostlar;
Hipergami'yi anlattıktan sonra ilişkilerimizdeki temel kuralı da anlatma ihtiyacı duydum. Bu konuya daha önce ufak ufak değinmiştim. Aslında temel prensip şu ki: Bir ilişkide diğerine daha az ihtiyaç duyan taraf, aynı zamanda daha güçlü olan taraftır.
Kadınlarla ilişkilerinizde bu dinamik, sizin ilk karşılaşmanızdan, yollarınızı ayırmanıza kadar sürekli olacak bir dinamiktir. Hem onun kriterlerine uyumunuz, hem de onun sizin kriterlerinize uyumu, ilişkiyi başlatan ve devam ettiren dinamiktir. İlk karşılaşma ve sonrasında karşımızdakinin ilişki kriterlerimize uygun olduğunu anlayıp ilişki başladıktan sonra karşılıklı çıkar ilişkisi vardır. Birbirinizle birşeyler paylaşıyorsanız ve yine karşınızdaki sizin beklentilerinizi tutuyorsa o kişiyi hayatınıza alırsınız. Eğer beklentinizi tutmuyorsa zaten diğer seçeneklerinize yönelirsiniz.
Bu kural tabii ki sadece kadın – erkek ilişkilerinde değil, bütün sosyal çevrenizle olan ilişkilerinizin de temelidir. Aile, akrabalar, arkadaşlar, iş gibi diğer bütün ilişkilerin de temel kuralıdır. Bir ilişkide bu dinamik her zaman vardır.
Vasıfsız bir personelin patronuna olan ihtiyacı, patronun o personele ihtiyacından daha fazladır. Bu sebeple asgari ücretle çalışır, o olmazsa çokça vasıfsız eleman bulabileceğini patronu bilir. Bu denge, üst düzey bir yönetici için değişir (yönetici örnektir). Patron, herkesin yönetici olamayacağını bilir, piyasada yöneticinin daha az bulunduğunu da bilir. Dolayısıyla patronun, yöneticiye olan ihtiyacı, yöneticinin patronuna olan ihtiyacından daha fazla olduğundan haliyle ona ödediği maaş çok daha fazla olacaktır.
Yine bir başka örnek; Basketbol takımında oynayan ortalama yeteneklere sahip bir oyuncunun takımına olan ihtiyacı, takımın kendisine olan ihtiyacından fazladır. Fakat çok yetenekli bir oyuncunun (Lebron gibi) o takıma olan ihtiyacı, takımın kendisine olan ihtiyacından daha azdır. Yüksek yetenekli sporcuyu takımında tutabilmek için ona ödenen para daha fazladır.
Bu örneklerde gördüğünüz gibi karşı tarafa daha az ihtiyaç duyan, daha güçlü taraftır.
Bunun yanı sıra güçlü olan taraf diğer tarafı boyunduruğu altına aldığını söyleyemeyiz. Kontrol, bir taraftan diğerine sürekli el değiştirir. Eğer ilişkide bu kontrol tarafların birinin elinde ise o ilişki çok sürmez. Her ne kadar kontrol etmek hiçbir zaman eşit olmasa da, bir tarafın sürekli kontrol eden olması, diğer tarafın baskıya maruz kalmasına sebep olur. Bunun da sebebi; Çekingen kişi, baskın kişi'nin kendisini zihinsel olarak etki altına almasını kabullenmesidir.
İlişki içerisinde birisinin bu kuralı bilip, sürekli etki altında kalan kişi olmamak için kendine olan güvenini geliştirmeli, kendi değerini bilmesi gerekir. Fakat bu kendini beğenmişlik noktasına varmamalıdır. Her iki tarafın da sağlıklı bir ilişki yürütebilmek için karşılıklı taviz vermesi gerekse de, taviz eğer bir zihinsel etki altında kalmanın sonucu ise, bunun farkına varmalı ve ona göre hareket edip kendinizi yedirmemelisiniz. Her iki cins bu tür bir baskıyı uygulayabilir. Bu noktada, bir kadına haddinden fazla değer verip, kendi hayatımızı ikinci plana atmamalıyız.
Bir örnek verecek olursak; Kadın ile tartışırken alttan alarak olayı çözmeye çalışmakla, kadını elinde tutmaya çalışıp alttan almak arasında büyük fark vardır. Kadın, gücü eline almaya çalışarak sizin bu gücü hemen ona verecek misiniz diye test eder. Bu örnekte erkeğin taviz vererek ulaşmak istediği şey ilgi ya da sekstir. Zaten kadınlar bu tür bir "Shit Test"i cinselliğini kullanarak yapar. Bunun farkında olursanız, durumun güç dengesiyle olan bağlantısını ayırt edebilirseniz zarar görmezsiniz. Hemen ipleri onun eline verirsen bu testi geçemezsin. Hatta kadın sizin çevrenizde başka kadının olmadığını düşünüp sizi muhtaç bir erkek sanacaktır. Fakat ipleri onun eline vermeyip çizgini bozmazsan kazanırsın.
Yorumlar
Yorum Gönder